20 Kasım 2007 Salı

Yarın yeni bir gün doğacak...

Bir gecenin ardından doğan güneş ve o güneşin tepeleri aşarak aydınlattığı bir şehir. O şehirde güneş doğarken uyanan bir doğa ve de o güzel doğanın kalbinde yaşayan insanlar. İnsanların yüzündeki hafif bir gülümsemedir doğan güneş ve güneşin arkasındaki tatlı bir acıdır tebessüm. Tebessümle gelen bir burukluk ve o anda insanın içini ısıtan bir kelimedir "günaydın". Bir selamla doğar güneş, gün aydınlanır yeniden canlanan doğayla, doğada yeşeren yapraklar ve yaprakların üzerindeki ince çizgiler. O ince çizgilerdir yaprakları yaşatan, besleyip yarın yeni bir günü kucaklamasını sağlayan. Hafif bir tebessümle uyanır kırağının ardından doğa ve doğada yarını görebilmek için bugünle mücadele etmek zorunda olan o masum canlılar. Her canlı kendince karşılar bu günü ve bilir yarını görebilmesi için aşması gerekir yine bugünü. Bazen güler, bazen hafif bir tebessüm eder bu güne, ama bilir kendi güldüğünde gülümseyecektir bu dünya kendine. Bilir nasıl bir gün isterse karşılayacaktır kendini...

Hiç yorum yok: